27 Aralık 2008 Cumartesi
Porselen Demlik Çay Saati Etkinliği 32 ''Gül Sepeti''
Gülün ve yaprakların yapılışını daha sonra videoyla anlatmak istiyorum, o yüzden burada anlatmadım.
Pandispanyanın tarifini hünerlibayanlar dan aldım.Orada 9 farklı çeşit pandispanya tarifi var, birkaç tanesini denedim.
Malzemeler:
4 Adet Yumurta
4 Türk Kahvesi Fincanı Toz Şeker
3 Türk Kahvesi Fincanı Un
2 Yemek Kaşığı Kakao
2 Yemek Kaşığı Sıvı Yağ
3 Yemek Kaşığı Kaynar Su
1 Paket Kabartma Tozu
1 Paket Vanilya
Pandispanya Yapılışı:
Yumurta aklarını cam bir kasede krem şanti kıvamına gelinceye kadar çırpın.
Ayrı bir kasede yumurta sarılarını, şeker ve kaynar su ile şeker eriyinceye kadar yaklaşık 6-7 dk. çırpın.
Toz malzemeleri birlikte eleyin, yumurta akları ve sarıları ile birleştirerek çok az daha çırpın.· Yağlanmış ve unlanmış kalıba dökerek, önceden ısıtılmış 180 derece fırında yaklaşık 30-35 dk. batırdığınız kürdan temiz çıkıncaya kadar pişirin.
Zaman darlığından dolayı tarifi aynen kopyaladım.
Ara kremanın malzemesi ve yapılışı:
3 su bardağı süt
2 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı nişasta
5 yemek kaşığı şeker
1 vanilya
Tencerenin içine vanilya hariç tüm malzemeyi koydum.Çırpıcıyla un eriyene kadar karıştırdım.Ocağa alıp muhallebi kıvamında pişirdim.Ocaktan alıp vanilyayı ilave ettim ve karıştırarak ılıttım.
Dış malzemesi:
3 paket krem şanti
2,5 su bardağı süt
Bir kaç renk gıda boyası
Krem şantiyi çırptıktan sonra dışını sıvayacak kadarını ayırıp kalanını bir kaç parçaya ayırdım ve renklendirdim.Buzdolabında 10 dakika dinlendirdikten sonra pastamın dışını sıvadım.Renkli şantiler ile gül şekli vererek pastamın üzerine yerleştirdim.Yapraklarla da tamamlayıp bitirdim.
AFİYET OLSUN
26 Aralık 2008 Cuma
You tube'dan Çok Kolay Krem Şanti Kenar Süslemeleri
25 Aralık 2008 Perşembe
3 ay
26 Eylül 2008 Cuma
Kadir Gecesi Hakkında Ayet ve Hadisler (Kadir Gecesini İhya Etmenin Fazileti Ve Daha Ziyade Ramazanın Hangi Gecelerinde Olduğunun Açıklanması)
"Şüphesiz biz o Kur'an'ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesi nedir bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve ruh Rabbinin emriyle herbir iş için veya herbir kişi için inerler de inerler. O gece tan yeri ağarıncaya kadar selam ve esenliktir." (Kadir: 97/1-5)
"Biz o Kur'an'ı mübarek bir gecede indirdik, zaten biz insanlığı her zaman uyarmaktayız." (Duhan: 44/3)
Ebû Hüreyre radıyu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:"Faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Kadir gecesini değerlendiren kişinin geçmiş günahları bağışlanır."[2]
Abdullah İbni Ömer radıyu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre, bir grup sahâbî, rüyalarında Kadir gecesinin ramazan'ın son yedi gecesinde olduğunu görmüşler (ve bunu Hz. Peygamber'e bildirmişler)di. Bunun üzerine Resûlullah sallu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
– "Kadir gecesi ile ilgili rüyalarınızın, ramazanın son yedi gecesi üzerinde toplandığını görüyorum. O halde Kadir gecesini arayan onu ramazanın son yedi gecesinde arasın!"[3]
Âişe radıyu anhâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallu aleyhi ve sellem ramazan ayının son on gününde câmiye kapanır ibadete soyunur ve şöyle buyururdu:"Kadir gecesi’ni ramazanın son on günü içinde arayınız!"[4]
Âişe radıyu anhâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallu aleyhi ve sellem şöyle buyururdu:"Kadir gecesi’ni ramazanın son on günündeki tek gecelerde arayın!"[5]
Yine Âişe radıyu anhâ şöyle dedi: Ramazan ayının son on günü girdiğinde Resûlullah sallu aleyhi ve sellem geceleri ihyâ eder, ev halkını uyandırır, ciddiyetle ibadete soyunur ve eşleriyle ilişkiyi keserdi.[6]
Yine Âişe radıyu anhâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallu aleyhi ve sellem, ramazanda diğer aylardan daha fazla (kulluk yapmaya) çalışırdı. Ramazanın son on gününde de ramazanın öteki günlerinden daha fazla ibadet ederdi.[7]
Âişe radıyu anhâ şöyle dedi:– Ey Allah'ın Resulü! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim? diye sordum. – "Allahım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla! diye dua et" buyurdu.[8]
* Yukarıdaki ve diğer hadis kitaplarından öğrendiğimiz tüm hadisi şeriflere göre Kadir gecesinin hangi gece olduğu hakkında 40 civarında görüş nakledilmiştir ve ifadelerden de "Son yedi geceden dokuz geceden biri" şeklinde gibi esneklik bırakılmıştır.Rasûlullah (s.a.v.)'in hayatına baktığımızda Ramazanda senenin diğer aylarından daha çok kendini ibadete verdiğini, Ramazanın da son on gününde mescide kapanarak ailesinden ve dünyalıklardan uzaklaşarak itikafa çekildiğini görmekteyiz ki, bu geceyi yakalayabilme Ramazanın son 1/3'de olacağı, bunun da sadece gecelerine değil, gündüzlerini de değerlendirmek gerekecektir. Çünkü yeryüzünün bir kısmı gece iken diğer yarı kürenin gündüz olması dolayısıyla icabında bu gecenin gündüz de olabileceğine ihtimal verilmelidir. Ramazanı ve bilhassa son on gününü geceli gündüzlü değerlendirmek için müslümanın tam bir gayret içinde olması da gerekmektedir. Bu konuda daha geniş bilgi için tefsirlerden Kadr suresinin tefsirini gözden geçirmek faydalı olacaktır kanaatindeyiz. [9]
________________________________________
[1] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 348.[2] Buhârî, Îmân 25, 27, 28, 35, Savm 6, Terâvih 1, Leyletü'l–kadr 1; Müslim, Müsâfirîn 173–176. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ramazan 1; Tirmizî, Savm 1; Nesâî, Kıyâmü'l–leyl 3, Savm 39–40; İbni Mâce, İkâmet 173, Sıyâm 2, 39.[3] Buhârî, Leyletü'l–kadr 2, Ta'bîr 8; Müslim, Sıyâm 205 –206. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ramazan 5; Tirmizî, Savm 71.[4] Buhârî, Leyletü'l–kadr 3; Müslim, Sıyâm 219. Ayrıca bk. Tirmizî, Savm 72.[5] Buhârî, Leyletü'l–kadr 3.[6] Buhârî, Leyletül–kadr 5; Müslim, İ'tikaf 7. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ramazan 1; Nesâî, Kıyâmü'l–leyl 17; İbni Mâce, Sıyâm 57.[7] Müslim, İ'tikâf 8. Ayrıca bk. Tirmizî, Savm 72; İbni Mâce, Sıyâm 57.[8] Tirmizî, Daavât 84. Ayrıca bk. İbni Mâce, Dua 5.[9] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 349.
Kaynak: http://www.ashabilyemin.com/kadir-gecesi-ile-ilgili-ayet-ve-hadisler-t31812.html?s=2dcf10fca6eeacfa1506020584d0eec7&
1 Eylül 2008 Pazartesi
Hoş Geldin Ramazan
Ramazan ayına da girmiş bulunuyoruz.İftara ne yapsam telaşı başladı şimdi.Blogları bu yüzden çok seviyorum, bir çok tarife kolaylıkla ulaşabiliyorum.Ben yokken ziyeret eden arkadaşlarıma çok teşekkür ederim, en kısa zamanda hepinizi ziyarete gelicem.
30 Temmuz 2008 Çarşamba
Tuzlu Pastane Kurabiyesi
Tuzlu pastane kurabiyesinin tarifini pastacı kız dan aldım.Ağızda dağılan güzel bir kurabiye oldu.
Malzemeler:
1 paket oda sıcaklığında margarin
2 yumurta ( sarılarını üzerine sürmek için ayırıyoruz)
Yarım çay bardağı sıvıyağ
Yarım çay bardağı sirke
3 tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
1 tatlı kaşığı mahlep
Aldığı kadar un
Çörek otu (üzeri için)
Yapılışı:
Tüm malzemeyi sırasıyla yoğurma kabına aldım ve yoğurdum. Unu yavaş yavaş ilave ederek kulak memesi kıvamında bir hamur elde ettim. Daha sonra elimde değişik şekiller verek üzerine yumurta sarısı sürdüm, çörek otunu serptim ve fırına verdim.
AFİYET OLSUN
29 Temmuz 2008 Salı
Bu Mübarek Geceyi Nasıl İhya Edeceğiz?
Çünkü camide olmak ile evde olmak arasında çok büyük farklar var... Camide kılınan namaz, evde kılınan namazdan yirmiyedi kat daha sevaplı, eğer mescid ise... Cuma namazı kılınan büyük cami ise elli kat sevaplı... Bir de camiye giderken, gelirken attığın her adımdan insanın bir günahı affoluyor, bir hasene kazanıyor, bir derece de terfi ediyor, rütbesi yükseliyor.
O’nun için Mîrac gecesinde dikkat etmeniz gereken şeylerden birisi yatsı namazında mutlaka camide olacaksınız. Sabah namazında da mutlaka camide olacaksınız. Çünkü Hz. Osman (R.A.) den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu:
“Kim yatsı namazını cemaatle kılarsa sanki gecenin yarısını ihya etmiş gibidir. Kim de sabahı da cemaatle kılmışsa gecenin tamamını ihya etmiş gibidir.”
Bu mükâfatı kaçırmamak lâzım!
2- Geceyi oruçlu olarak karşılayalım ve ertesi günü de, yani Receb ayının 26 ve 27. günlerini oruç tutalım.
Hz. Peygamber (S.A.V) Efendimiz buyuruyor:
“Recep ayında bir gün ve gece vardır ki Receb’in 27. gecesidir. Kim o gün oruç tutar ve geceyi ibadetle geçirirse yüz sene oruç tutmuş ve yüz sene ibadet yapmış gibi olur”
3- Salat ü selâm okuyalım..
Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimize hiç olmazsa bir tesbih, salat ü selâm okumalıyız. Can ü gönülden, “Es-salatü ve’s-selamü aleyke ya Resûlellah” demeliyiz.
4- Bu mübarek gece kusur ve günahlarımızdan tevbe ve istiğfarda bulunmalıyız.
En azından bir tesbih “Estağfirullah” demeliyiz.
5- Namaz kılalım..
Bu geceyi namaz kılarak ibadetle geçirmenin sevabı çok büyüktür. Mîrac gecesi ve gündüzündeki namazları cemaatle kılmaya son derece gayret göstermelidir. Kaza namazı bulunan kimseler, bu namazlarını kaza etmeye çalışmalıdırlar. Üzerinde namaz borcu olan kimsenin bu gecede hiç olmazsa bir günlük namaz kaza etmesi uygun olur. Böylece hem borcunu öder hem de geceyi ihya etmiş olur.
Kaynak: http://www.biriz.biz/itikat/mirac.htm
Miraç Kandili 29.07.2008
Miraç Kandili, nedir, peygamberimiz niçin miraca çıkmıştır, en iyi şekilde nasıl değerlendirilir?
MİRAÇ KANDİLİ
Feyiz ve bereketin coştuğu mübarek gecelerimizden biri de Miraç Gecesidir. Miraç bir yükseliştir, bütün süfli duygulardan, beşeri hislerden ter temiz bir kulluğa, en yüce mertebeye terakki ediştir. Resulullahın (a.s.m.) şahsında insanlığın önüne açılmış sınırsız bir terakki ufkudur.Bu ulvi seyahat, mucizelerin en büyüğüdür. Miraç mucizesi Kur'ân-ı Kerimde âyetlerle anlatılmış ve varlığı inkâr edilemeyecek bir şekilde ortaya konmuştur. Bu îlâhî yolculuğun ilk merhalesi olan Mescid-i Aksâya kadarki safha Kur'ân'da şöyle anlatılır:
“Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.” (İsra Suresi, 1)
Miraçın ikinci merhalesi de Mescid-i Aksâdan başlayarak semânın bütün tabakalarından geçip tâ İlâhi huzura varmasıdır. Bu safha da Necm Sûresinde şöyle' anlatılır:
“O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâda gördü. Ki, onun yanında Me'vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre'yi Allah'ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.” (Necm Suresi, 7-18.)
Miraç, Receb ayının 27. Gecesi Cenab-ı Hakkın daveti üzerine Cebrail Aleyhisselâmın rehberliğinde Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselamın Mescid-i Haramdan Mescid-i Aksâ'ya, oradan semaya, yüce âlemlere, İlâhî huzura yükselmesidir.
Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam Mescid-i Haramdan (Mekke'den), Mescid-i Aksâ'ya (Kudüs'e) ata benzer beyaz bir Cennet bineği olan Burak ile geldi. Kudüs'e gelmeden yol üzerinde Hz. Musa'nın makamına uğradı, orada iki rekât namaz kıldı, daha sonra Mescid-i Aksâ'ya geldi. Orada bütün peygamberler kendisini karşıladı. Miraçını kutladılar. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam burada peygamberlere iki rekat namaz kıldırdı, bir hutbe okudu.Bir rivayette Hz. İsa'nın doğduğu yer olan Betlaham'a uğradı, orada da iki rekât namaz kıldı. Ve bugün Kubbetü's-Sahra'nın bulunduğu yerden Muallak Taşının üzerinden Miraça yükseldi. Semanın bütün tabakalarına uğradı. Sırasıyla yedi sema tabakalarında bulunan Hz. Adem, Hz. Yahya ve Hz. Îsa, Hz. Yusuf, Hz. İdris, Hz. Harun, Hz. Musa ve Hz. İbrahim gibi peygamberlerle görüştü, Onlar kendisine “Hoş geldin” dediler, tebrik ettiler. Bundan Sonra Hz. Cebrail ile birlikte imkân ile vü-cub ortası (kâinatın bittiği yer) Sidretü'l-müntehâ'ya geldiler. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam orada ikisi gizli, ikisi açıktan akan (Nil, Fırat) dört nehir gördü. Sonra hergün yetmiş meleğin ziyaret ettiği Beytü'l-Ma'mur'u ziyaret etti.Hz. Cebrail'in buradan öteye gitmesi mümkün değildi. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bundan sonra Refref adında bir vasıta ile zaman ve mekândan münezzeh (uzak) olan Cenab-ı Hakkın cemaliyle müşerref oldu.Süleyman Çelebi'nin dediği gibi
“Aşikâre gördü Rabbü'l-izzeti/Âhirette öyle görür ümmeti” İnşaallah...
Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Rabbinin huzurundan döndükten sonra Hz. Musa ile karşılaştı., “Allah ümmetine neyi farz kıldı?” diye sorunca, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam “50 vakit namaz” buyurdu. Hz. Musa'nın, “Rabbine dön, azaltması için Rabbinden niyazda bulun, ümmetin buna güç yetiremez” demesi üzerine, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, beş sefer Cenab-ı Hakka niyazda bulundu, her seferinde 10 vakit indi, sonunda beş vakitte karar kıldı. Daha sonra Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Hz. Cebrail'in rehberliğinde Cenneti, Cehennemi, âhiret menzillerini ve bütün âlemleri gezdi, gördü, Mekke'ye döndü.
Sabah olunca Kabe'nin yanında Mekkelilere Miraçı anlattı. Onlar Peygamberimizden delil istediler. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam de onlara yolda gördüğü kafilelerinden haber verdi. Kureyşliler hemen kafileleri karşılamak için Mekke dışına çıktılar. Gelenleri aynen Peygamberimizin Aleyhissalâtü Vesselam haber verdiği gibi gördüler, ama iman nasip olmadı.
Ama yine de Peygamberimizden üst üste Miraça çıktığına dair delil istediler. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Kudüs'e, Mescid-i Aksâ'ya uğradığını anlatınca Kureyşliler, “Bir ayda gidilebilen Bir yere Muhammed nasıl bir gecede gidip gelebilir?” diye itiraz ettiler, ardından da Mescid-i Aksâ'yı görmüş olanlar, “Mescid-i Aksâ'yı bize anlatır mısın?” diye Peygamberimize soru yönelttiler.
Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam şöyle anlattı: “Onların yalanlamalarından ve sorularından çok sıkıldım. Hatta o ana kadar öyle bir sıkıntı hiç çekmemiştim. Derken Cenab-ı Hak birden Beytü'l-Makdis'i bana gösterdi. Ben de ona bakarak her şeyi birer birer tarif ettim. Hatta bana, ‘Beytü'l-Makdis'in kaç kapısı var?’ diye sordular. Halbuki ben onun kapılarını saymamıştım. Beytü'l-Makdis karşımda görününce ona bakmaya ve kapılarını teker teker saymaya ve anlatmaya başladım.
”Bunun üzerine müşrikler: “Vallahi dos doğru tarif ettin” dediler, ama yine de iman etmediler.
O esnada Hz. Ebû Bekir çıkageldi, müşrikler durumu ona haber verdiler. Hz. Ebû Bekir, “Eğer bu sözleri ondan duymuşsanız seksiz şüphesiz doğrudur” diyerek hemen tasdik etti ve bundan sonra Hz. Ebû Bekir “Sıddîk, tereddütsüz inanan” ünvanını aldı.
Peygamberimiz neden mirac’a çıktı?
Bir padişahın iki türlü konuşması vardır. Biri, bir vatandaşla telefon ederek küçük bir meseleyi görüşmesi. Diğeri de devlet başkanı, halifelik yönü ve milletin idarecisi olarak, emirlerini her tarafa duyurmak için özel bir elçisi ile konuşması, sohbet etmesi, onun aracılığı ile ferman yayınlamasıdır.Bu örnekte olduğu gibi Cenab-ı Hakkın da kulları ile iki tarzda muhatap olması vardır. Biri, özel ve cüz'i, diğeri de geniş ve genel mahiyette bir konuşması. Cenab-ı Hakkın bazı velilerle özel ve cüz'i anlamda ilham etmesi birinciye örnektir.
Ama Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bütün velayet mertebelerinin üstünde bir büyüklük ve yücelikte, kâinatın Rabbi, bütün varlıkların Yaratıcısı olarak Cenab-ı Hakkın sohbetine müşerref olması ise ikinci ve mükemmel olanına misaldir.
Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam elçiliği iki taraflıdır. Birisi halktan Hakka, diğeri de Haktan halka. Birisi mi'râcin bâtıni tarafı olan velayet yönüdür, diğeri de zahiri tarafı olan risalet yönüdür.
Yani Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam bizi temsilen Cenab-ı Hakkın huzuruna çıktı, başta insanlar olmak üzere bütün varlıkların ibadet, kulluk, tesbih ve zikirlerini toplu olarak (askerin komutana tekmil vermesi gibi) arz etti. Bu yönüyle Miraç halktan, insanlardan, varlıklardan Hakka bir gidiştir. Diğeri de Cenab-ı Hakkın biz kullarından istediklerini, emir ve yasaklarını Resul olarak getirmiştir. İbadetlerin özü ve esası olan beş vakit namazı Miraç hediyesi olarak getirmesi gibi...
Peygamberimiz, Allah ile nasıl görüşebilir?
Soru: “Bize herşeyden daha yakın olan Cenab-ı Hakka binlerce senelik mesafeyi aşarak yetmiş bin perdeyi geçtikten sonra Rabbiyle görüşmesi ne demektir?”
Cenab-ı Hak herşeye herşeyden daha yakındır, fakat herşey O’ na sonsuz şekilde uzaktır.Meselâ, güneşin insan gibi aklı olsa da bizimle konuşacak olsa, elimizdeki ayna aracılığıyla bizimle konuşabilir.Diğer taraftan biz bir çeşit ayna olan gözümüzle güneşe yaklaşabiliyoruz. Oysa güneş bize 150 milyon km. uzaklıkta bulunuyor, hiçbir şekilde ona yanaşamayız. Güneşe bir derece yaklaşmak için ancak Ay kadar büyümek lazım. Bu da mümkün değildir. Bu misalde olduğu gibi, gerçek anlamda Cenab-ı Hak herşeye yakındır, ama herşey ona sonsuz derece uzaktır. Ancak Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam, Cenab-ı Hakkın lütfuyla bir anda binlerce perdeyi geçerek Miraça yükselmiş; bütün manevi mertebeleri aşarak huzura varmıştır.
Bir insan nasıl göklere çıkabilir?
Soru: “Bunun bir örneği var mıdır? Bir uçak ancak 10-15 bin metre yukarı çıkabiliyor, bir uzay gemisi ancak Ay'a ve Venüs'e ulaşabiliyor. Bir insan birkaç dakika gibi kısa bir sürede milyonlarca metre uzaklara nasıl gidip gelebilir?”
Yerküremiz, yani Dünya bir yılda yaklaşık 188 saatlik bir mesafeyi bir dakikada döner, yirmi beş bin senelik mesafeyi bir senede alır. Bu muazzam hareketi ona yaptıran ve bir sapan taşı gibi döndüren bir Kudret, bir insanı Arş-ı Âlâya getiremez mi? Güneşin çevresinde o ağır cisim olan dünyayı gezdiren bir hikmet bir insan bedenini şimşek gibi Rahman'ın Arşına çıkaramaz mı?
Peygamberimiz sadece ruhuyla gitse olmaz mıydı?
Soru: "Öyleyse ise neden Miraça çıktı? Ne lüzumu var? Evliya gibi ruhu ve kalbi ile gitse yetmez miydi?"
Cenab-ı Hak görünen ve görünmeyen âlemlerdeki güzellikleri göstermek için, kâinat fabrikasını ve merkezini gezdirmek, insanlığın amel ve ibadetlerinin âhiretteki neticesini göstermek için Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselamı oralara davet etmesi gayet makuldür. Sadece ruhu ve kalbi ile değil, bu seyahate bedeninin de iştirak etmesi gerekir.
Görünen âlemin anahtarı olan gözünü, işitilen âlemin anahtarı olan kulağını Arşa kadar birlikte alması gerektiği gibi, ruhunun sayısız görevlerini üstlenen âlet ve makinesi hükmünde olan mübarek bedenini Arşa kadar çıkarması akıl ve hikmet gereğidir.
Zaten Cenab-ı Hak Cennette bedeni ruha arkadaş ediyor. Çünkü pekçok kulluk görevine ve sınırsız lezzetlere ve acılara beden kaynaklık etmektedir.Öyle ise bu mübarek beden ruha arkadaşlık edecektir. Cennette ruh bedenle birlikte olacaksa Cennetü'1-Me'vâ'nın gövdesi olan Sidretü'l-Müntehaya Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselamın zatının arkadaşlık etmesi hikmetin tâ kendisidir.
Peygamberimiz Miraça sadece ruhen çıkmış olsaydı, zaten mucize olmazdı. Çünkü her veli ruhen ve kalben o âlemlere çıkabiliyor.
Peygamberimiz kısa zamanda nasıl gidip geldi?
Soru: "Birkaç dakikada binlerce yıllık mesafeye gidip gelmek aklen mümkün müdür?"
Cenab-ı Hakkın sanatında hareket ve hızın derecesi farklı farklıdır. Sesin hızı ile ışığın hızı, elektriğin hızı, hatta ruhun ve hayalin hızı birbirinden bütünüyle farklıdır. Gezegenlerin hızları da birbirinden farklıdır. Meselâ ışığın hızı 300.000 km/sn iken sesin hızı 360 km/sn'dır.
Acaba Peygamberimizin lâtif bedeninin yüce ruhuna tabi olması, ruh hızında hareketi nasıl akla ters gelebilir?
Yine bir insan on dakika uyusa bazı olur ki, bir yıllık iş görebilir. Hatta bir dakikada insanın gördüğü rüyayı, rüyada işittiği sözleri, konuştuğu kelimeleri toplansa uyanıkken bir gün, belki daha fazla bir zaman gerekir.
Demek ki bir zaman dilimi iki kişiye göre değişebiliyor, birisine bir gün, diğerine de bir yıl hükmüne geçebilir.
İşte Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam, Burak'a binerek şimşek gibi bütün kâinatı gezip İlâhi huzura çıkıp Rabbiyle sohbet şerefine ermiş, Onun cemalini görmüş, emirlerini alıp dönüp gelmiştir.
Miraçın benzeri bir olay var mıdır?
Soru: "Peygamberimizin Miraça çıkması mümkündür. Fakat her mümkün gerçekleşmiyor. Bunun bir benzeri var mı ki kabul edelim?"
Miraçın çok örnekleri vardır: Bir insan, gözüyle bir saniyede Neptün gezegenine çıkabilir.Bir bilim adamı, astronomi kanunlarına binerek tâ yıldızların arkasına bir dakikada gidebilir.İman sahibi her insan, namazın hareketlerine düşüncesini bindirerek bir çeşit Miraçla kâinata arkasına alarak İlâhî huzura girebilir. Kalb gözü açık bir veli, İlâhî sırlara kırk günde ulaşabilir. Hattâ Abdülkadir Geylânî ve İmam-ı Rabbanî gibi bazı evliyanın bir dakikada Arş-ı Âlâya kadar ruhen çıktıkları bildiriliyor.Yine nurlu bir cisme sahip olan melekler bir anda yerden Arşa, Arştan yeryüzüne gidip geliyorlar.Cennette, Cennet ehli mü'minler, Cennet bahçelerine kısa bir zamanda çıkabiliyorlar.
Bu kadar örnekler gösteriyor ki, bütün evliyanın sultanı, bütün mü'minlerin imamı, bütün Cennet ehlinin reisi ve bütün meleklerin makbulü olan Resul-i Ekrem Efendimizin bir anda Miraça çıkması, dönmesi, bütün yüce âlemleri gezip görmesi gayet makuldür ve şüphesizdir.
Birincisi: Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bütün iman hakikatlerini gözleriyle gördü. Melekleri, Cenneti, âhireti, hattâ Cenab-ı Hakkın cemâlini gözleriyle müşahede etti. Sözlerinde ve vaadinde en küçük bir hilafı, aksi beyanı olmayan o yüce insan mü'min ruhlara manen şöyle diyordu: “Sizin inandığınız, melekleri, âhireti, Rabbinizin Nur cemâlini bizzat gördüm; bu iman esasları vardır, mevcuttur; tereddüt ve şüphe etmeyiniz.” Böylece mü'minler sonsuz bir imana ermenin saadetine kavuştular.
İkincisi: İnsan herşeyi merak ediyor. Ayda hayat var mı, yok mu diye araştırıyor. Halbuki Ay O Ezelî Sultanın memleketinde ancak bir sinek kadar yer kaplıyor.
Mü'minler merak ediyorlar. “Rabbimiz bizden ne istiyor? Acaba ne yaparsak Rabbimiz bizden razı olur? Bir yolunu bulsak da doğrudan doğruya Rabbimizle muhatap olsak, bizden ne istiyor, anlasaydık” derken, İki Cihan Serveri yetmiş bin perde arkasından ezel ve ebed Sultanının razı olacağı amelleri Miraç meyvesi olarak getirdi beşere hediye etti. Bu hediye başta namaz olmak üzere İslâmın diğer esasları ve ibadetleridir.
Üçüncüsü: Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam ebedî saadet definesinin anahtarını alıp getirmiş, cinlere ve insanlara hediye etmiştir. Peygamber Efendimiz kendi gözüyle Cenneti görmüş, sonsuz saadetin varlığını müşahede etmiş ve bu büyük müjdeyi haber vermiştir. Öyle ki, bir adama idam edileceği anda affedilerek padişahın yakınında bir saray verilse ne kadar sevinir. Öyle de bütün cinler ve insanlar sayısınca toplu bir müjde olan bu sevinç ne kadar önemli ve değerlidir.
Dördüncüsü: Peygamber Efendimiz Miraçta Cenab-ı Hakkın cemalini görme nimetini tattı. Bu manevi nimetin Cennette mü'minlere de nasip olacağı müjdesini verdi. “Ayın on dördünü nasıl açıkça gözünüzle görüyorsanız, Rabbinizi de öyle Cennette apaçık göreceksiniz” buyurarak bu ezelî müjdeyi bizlere hediye olarak getirdi.
Beşincisi: İnsan kâinatın en kıymetli bir meyvesi ve Kâinat Sahibinin en nazlı bir sevgilisi olduğu Miraçla anlaşıldı. Kâinata nisbetle küçük bir varlık, zayıf bir canlı olan insan bu meyve ile öyle bir dereceye çıktı ki, bütün varlıklar üzerinde bir makam ve mevki kazandı. Çünkü rütbesiz bir askere, “Sen paşa oldun” dense ne kadar sevinir. Öyle de âciz, fani, devamlı ayrılık ve zeval tokadını yiyen biçare insana birden, "Sonsuz ve baki bir Cennette Rahman ve Rahîm olan Allah'ın rahmetine gireceksin" dendiğinde o insan ne kadar büyük bir mevki ve makama çıkar. Cennette hayal hızında, ruh genişliğinde, akıl akıcılığında, kalbin bütün arzularında Cenab-ı Hakkın ebedi mülkünde seyir ve seyahate erecektir. Cenab-ı Hakkın nur cemalini seyretme nimetini tadacaktır. Böyle bir insanın kalb ve ruhu ne kadar büyük bir sevince kavuşur değil mi? Miraçın bu meyvesi insanın en büyük arzu ve hedefidir. (Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, 31. Söz.)
Miraç gecesi kılınacak namaz on iki rekattır. İki rekatte bir selam verilerek kılınacak olan namaz on iki rekat ile bitirilir. Her rekatte Fatihadan sonra on kere ihlas okunur. Kılınma zamanı yatsı namazı kılındıktan sonra, imsak vaktine kadar ki herhangi bir vakit olabilir. Bu oniki rekat namaz bittiği zaman selamdan sonra yüz defa :
“Sübhanallahi vel hamdülillahi vela ilahe illallahü vallahü ekber vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyül azim” duası okunur.
Ardından da yüz kere istiğfar yapılır.
Miraç Gecesinin Gündüzünde Kılınacak Namaz
Miraç gecesinin gündüzünde öğlen namazını kıldıktan sonra sonra dört rekat namaz kılınır. Bu namazın;birinci rekatında Fatiha’ dan sonra bir kere Felak suresi, ikinci rekattan sonra bir kere Nas suresi, üçüncü rekatta üç kere Kadr suresi, dördüncü rekatta elli kere İhlas suresi okunur.
Kaynak: http://www.hanimlar.com/moduller.php?modul=makale_oku&id=680
27 Temmuz 2008 Pazar
Milföy Rüzgar Gülü
İlk tarifim rüzgar gülü.
Yapılışı:
Kare milföyün dört kenarından kesip, göbek kısmına peynir koyup resimdeki gibi birleştiriyoruz.
Üzerine yümürta sarısı sürüyor ve çörek otu serpiştiriyoruz.Fırına da verdik mi altı üstü kızardıktan sonra afiyetle yiyebiliriz.
AFİYET OLSUN
22 Temmuz 2008 Salı
Vişneli Bademli Parfe (YE#36 KİRAZLI VE VİŞNELİ TARİFLER)
Ye 36 etkinliğinin konusu kirazlı ve vişneli tarifler, ev sahibimiz chaplin cafe.
Konu kiraz ve vişne ama vişnenin daha çok tercih ediliceğini düşünüyorum.Pastalarda, parfelerde, keklerde vs. genelde vişne kullanılıyor.Ben de tarif araken vişneyi tercih ettim.
Bazı parfe tariflerinde yumurta kullanılıyor, çiğ yumurta fikri bana çok itici geliyor, o yüzden yumurtasız tarif araken bu tarife rasladım.Tarifi aslının mutfağından aldım.Yumurtasız farfe tariflerim devam edicek.
Malzemeler:
1 paket labne peyniri
2 paket krem şanti (1,5 su bardağı)
2 su bardağı soğuk süt (kremşanti için)
1 su bardağı toz şeker
1 vanilya
2 su bardağı çekirdekleri çıkarılmış vişne ve bir miktar badem.
Yapılışı:
Krem şantiyi sütle çırptım.
Şekeri, labne peynirini ve vanilyayı da ekleyip birkaç dakika daha çırptım.
Son olarak vişneleri ve bademleri ekleyip kaşıkla karıştırdım ve kalıplara boşalttım.
Ben vişneyi eklemeden önce bir miktar karışımdan ayırıp şeftalili yaptım.
Vişneli karışım için slikon baton kek kalıbını, şeftalili için, güllü top kek slikon kalıp kullandım.İçinde parçacıklar olduğu için güllü kalıptan zor çıkıyor, gülün şekli bozuluyor.
AFİYET OLSUN
20 Temmuz 2008 Pazar
Çok Kolay Cevizli Kurabiye
Çok kolay ve tadı da bir o kadar güzel, benim en çok sevdiğim kurabiyelerdendir.
Malzemeler:
1 paket margarin
1,5 çay bardağı pudra şekeri
6 çay bardağı un
1 su bardağı çekilmiş ceviz
Yapılışı:
Şeker ve oda sıcaklığındaki margarini yoğuruyorum.
Unu azar azar ilave edip özlü bir hamur elde edene kadar yoğurmaya devam ediyorum.
Cevizi de ilave edip ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak avucumda şekil veriyorum.
Çatalla hafifçe bastırarak çizgiler oluşturuyorum.
180 derece de hafif pembeleşene kadar pişiriyorum.
AFİYET OLSUN.
18 Temmuz 2008 Cuma
Cumanın Fazileti
17 Temmuz 2008 Perşembe
Kirazın Faydaları
13 Temmuz 2008 Pazar
Ganajlı Yaş Pasta p.d.ç.s. etkinliği 26
Porselen demlik etkinliği ev sahibemiz huriye. Bugün etkinliğin son günü, ben de bir tarif daha göndermek istedim.
Ganajlı dediğime bakmayın sadece süslemede kullandım ganajı.Aslında pastamı ganajla kaplamak düşüncesindeydim ama son anda vazgeçip sadece süsleme de kullandım.
Malzemeler: (Dikdörtgen büyük borcam için)
5 yumurta
1 su bardağı toz şeker
1,5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 tutam tuz
Ara krema:
3 su bardağı süt
2 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı nişasta
5 yemek kaşığı şeker
1 vanilya
Ara kremanın yapılışı:
Tencerenin içine vanilya hariç tüm malzemeyi koydum.
Çırpıcıyla un eriyene kadar karıştırdım.
Ocağa alıp muhallebi kıvamında pişirdim.
Ocaktan alıp vanilyayı ilave ettim ve karıştırarak ılıttım.
Yapılışı: (pandispanya)
Tuzu ve yumurta aklarını 5-6 dakika kadar çırptım.
Şekeride ilave edip bir 5 dakika kadar daha çırpmaya devam ettim.
Şeker eridikten sonra yumurta sarılarını ilave ettim.
Elediğim unu ve kabartma tozunu da ekleyip mikserin en düşük devrinde karıştırdım.
Yağlı kağıt serdiğim borcamda pişirdim.
Soğuduktan sonra boylamasına ikiye kesip üst üste koyarak kullandım.
Ganajın yapılışı:
200 ml.'lik süt kremasını ocağa alıp kaynamak üzereyken ocaktan aldım.
100 gr. eritmelik bitter çikolatayı ince ince kıyıp ekledim.
Çikolata eriyene kadar karıştırdım.
Ilıyınca kullandım.
Pastanın yapılışı:
Boylamasına ikiye kestiğim kekimin bir parçasını sütle ıslattım.
Üzerine kıramadan sürüp muz dilimleri yerleştirdim.
İkinci parçayıda sütle ıslattım.
Dış kısmını krem şanti ile sıvadım.
Kenarları sıkma torbasına koyduğum krem şanti ile süsledim.
Köşelere havuzcuklar yapıp bir miktar ganaj döktüm.
Kenarlara ve orta kısma da ganaj kullandım.
Not:Ganaj biraz fazla oldu, yarım ölçü yaparsanız artmamış olur.
AFİYET OLSUN.
11 Temmuz 2008 Cuma
Rengarenk Yaş Pasta P.D.Ç.S. Etkinliği 26
Hazır 3 katlı pandispanya
Malzemeler: (ara krema)
3 su bardağı süt
3 çorba kaşığı un
1 su bardağı beyaz çikolata
Yarım su bardağı bitter çikolata
1,5 çay bardağı şeker
Malzemeler: (dış kaplama)
2 su bardağı soğuk süt (soğuk sütle kremşanti daha iyi kabarıyor)
1,5 bardak veya 2 paket krem şanti
Mavi, sarı, yeşil gıda boyası.
Ara katlara 2 muz
Kremanın yapılışı:
Sütü, unu, şekeri tencereye alıp karıştırdım ve ocağa aldım.
Muhallebi kıvamında pişirip ocaktan indirdim.
Çikolataları ekleyip çikolata erine kadar çırptım.
Krema ılıyınca sütle ıslattığım pandispanyanın ara katlarına sürdüm.
Dışını krem şanti ile kapladım ve renklendirdiğim krem şanri ile süsledim.
AFİYET OLSUN
4 Temmuz 2008 Cuma
Cuma Gününde Duâ
Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-dan rivâyet olunduğuna göre Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz Hazretleri buyurmuşlardır ki:
Peygamberimiz şu uyarida bulunuyor:
imam-i Gazali diyor ki: islam büyüklerinden ibrahim b. Edheme sordular: Biz dua ediyoruz fakat duamiz niçin kabul olmuyor? halbuki Allah Teâlâ: ''Bana dua edin, duanizi kabul edeyim'' buyuruyor.
2. Kur'an okuyorsunuz, fakat emirlerine göre hareket etmiyorsunuz.
3. Allah'in Resulü Hz. Muhammedi (s.a.s.) seviyoruz diyorsunuz, ama onun sünnetini terkediyorsunuz.
4. Ölümden korkariz diyorsunuz, fakat onun için hazirlik yapmiyorsunuz.
5. Allah Teala ''süphesiz ki seytan sizin düsmaninizdir'' buyurdugu halde günah islemekte onunla anlasmissiniz.
6. Cehennem atesinden korkariz diyorsunuz, ama kendinizi (yaptiginiz kötülüklerle) atese yaklastiriyorsunuz.
7. Cenneti sevdiginizi söylüyorsunuz, fakat ona girmek için iyi isler yapmiyorsunuz.
8.Yataktan kalkinca kendi kuruslarinizi arkaya atip baskalarinin kusurlari ile mesgul oluyorsunuz.
Bu davranislarinizla Rabbinizi gücendiriyorsunuz. Artik O, dualarinizi nasil kabul eder.
3 Temmuz 2008 Perşembe
Regaip Kandili ile İlgili Mesajlar
ALLAH’ın aşkıyla yan bu gece, Mevlana gibi dön bu gece, secdeye varıp huzura erince, şu fakiride an bu gece. Haıyrlı kandiller…
ALLAH’ın nimet, rahmet ve mağfiretinin müminlere bol bol ihsan edildiği gece manasına gelen regaib Kandili’nde, bir ıyllık yaşantımızı, ibadetlerimizi ve iyiliklerimizi iyi düşünecek ve ona göre hayatımıza çekidüzen vererek samimi bir teslimiyetle nefis muhasebesine gireceğiz. Bu gece haıyrlı bir gece, yüreklerimiz ibadetle çarpsın, gönüllerimiz bir olsun.. regaib regaib kandiliniz mübarek olsun!
ALLAH’ın rahmeti, bereketi sizinle olsun, gönül güneşiniz hiç solmasın, yüzünüz aydın olsun, kabriniz nur dolsun, makamınız Firdevs, dualarınız kabul olsun. Kandiliniz kutlu olsun..
Avuçların açıldığı, gözlerin yaşardığı, ilahi esintilerin kalpleri okşadığı anın bir asra bedel olduğu bu gece dualarda birleşmek dileğiyle kandilinizi kutlarım.
ALLAH sana sevdiklerinle beraber mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamaıy nasip etsin.regaibin, hayatımıza yeni ufukların açılmasına vesile olması dileğiyle..
Bin aydan daha haıyrlı bu mübarek gecenin büyüsüne kapılmanız dileğiyle regaib kandiliniz mübarek olsun..
Bin aydan daha haıyrlı bu mübarek gecenin büyüsüne kapılmanız dileğiyle, regaib kandiliniz mübarek olsun..
Bin damla serpilsin yüreğine, bin tatlı mutluluk dolsun günlerine, binbir hayalin gerçekleri bulsun, her türlü duaların kabul olsun, kandilin mübarek olsun.
Bir kandil gülü savur sevdiklerine, size onlardan gülücükler getirsin öyle içten öyle samimi ol ki göz yaşlarını bile tebessüme çevirsin. regaib kandiliniz mübarek olsun.
Borçlarımızdan, ceza ve günahlarımızdan kurtulmak için bu gece dua edelim.. ALLAH affeden ve bağışlayandır, unutmayalım..
Eller semaya kalkıp, yürekler bir atınca bu gece, gözler sevinç yaşlarıyla dolacak.. Kandiliniz mübarek, dualarınız kabul olsun…
Bu gece Cenab-ı Hak’ın, kendisine yönelip af dileyen müminleri bağışlayarak kurtuluş beratı verdiği bir gecedir. Hepimiz için haıyrlı olsun!Bu gece regaib gecesi. Dua edelim.. Yürekler bir atsın bu gece, günahlarımız affolsun. ıyi kandiller.
Kaynak: http://www.muhabbetullah.com/2008/07/03/regaib-kandili-mesajlari-cep-telefonu-mesajlari/
Regaip Kandili ve Regaip Kandili İle İgili Hadisler
Kandiller zincirinin ilk halkası olan Regaip Kandilindeki “Regâip” kelimesi, Arapça bir kelime olan "re-ğa-be" kökünden gelmektedir. "re-ğa-be", kelime olarak, elde edilmesi arzu edilen değerler, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. "Reğîb" kelimesi ise, "reğabe"den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, talep edilen şey demektir. Müennesi, "reğîbe"dir. "Reğîbe"nin çoğulu da "reğâib" dir.
Zamanın her anı değerlidir ve boşa harcanan zamanın telafisi mümkün değildir. Bu nedenle insan ömrünün her anı çok değerlidir. Ancak bazı zamanlar vardır ki onların kıymeti diğer zamanlardan daha fazladır. Regaip gecesinin içinde bulunduğu Recep ayı da bunlardan biridir. Halk dilinde "üç aylar" olarak anılan rahmeti, bereketi ve mağfireti bol olan manevi bir mevsime girişimizin habercisidir. Milletimizin “kandil” olarak adlandırdığı bu geceler, gönül evlerimizi aydınlatan ışıklardır.
Regaip kandili bilhassa 18. asırda, tekke ve zaviyelerde gösterişli törenlerle kutlanmış, tasavvuf ehli olan şairlerce bu gece için "regâibiye" denilen şiirler yazılmıştır.
Regâib gecelerinde dua etmek, tevbe ve istiğfarda bulunmak, bu geceyi kutsal kabul ederek çeşitli ibâdetlerle geçirmek, genel olarak alimler arasında kabul görmüştür.
Regaibin diğer kandillerden farklı oluşu hem Recep ayında bulunması hem de Cuma gecesi oluşudur. Ayrıca Recep ayının hususiyetlerinden birisi de Regaib Kandili ve Mirac Kandili olarak bilinen iki kandilin bu ayda bulunmasındandır.
Bu günler ve geceler, kendimizi denetleme ve değerlendirme bakımından önemlidir.
Vakti: Hicrî takvime göre, yedinci ay olan Recep ayının, Müslümanlar arasında kutsal kabul edilen ilk cuma gecesi Regaib Kandilidir.
Bu gecede Yüce Allah'ın rahmet, bağış ve yardımlarının dağıtıldığına inanılır. Diğer bir ifadeyle bu ümit ve inançla Yüce Allah’a ibadet edilir.
إذا دخل رجب قال: اللهم بارك لنا في رجب وشعبان، و بارك لنا في رمضان "Allahım Recep ve Şaban'ı bize mübarek eyle ve bizi Ramazan ayını bize mübarek eyle (Ramazan'a kavuştur) " diye dua etmişlerdir
“Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
Ey Âdemoğlu! Sen bana dua ettiğin ve benden affını umduğun sürece, işlediğin günahlar ne kadar çok olursa olsun, onların büyüklüğüne bakmadan seni bağışlarım.
Ey Âdemoğlu! Günahların gökyüzünü kaplayacak kadar çok olsa, sonra da benden affını dilesen, seni affederim.
Ey Âdemoğlu! Sen yeryüzünü dolduracak kadar günahla karşıma gelsen; fakat bana hiçbir şeyi ortak koşmamış olsan, şüphesiz ben de seni yeryüzü dolusu bağışla karşılarım.”
Regaip Kandili 03.07.2008
Regaib Kandiliniz Mübarek Olsun!
2 Temmuz 2008 Çarşamba
Peynirli Poğaça
1 Temmuz 2008 Salı
Çikolata Kasesinde Çikolatalı Dondurma Ye # 35 Çikolata
- 300 ml. süt krema ( 1,5 adet küçük kutu )
2 çorba kaşığı süt
50 gr. pudra şekeri
1 paket vanilya
125 gr. bitter çikolata
Ayrıca 2 çorba kaşığı süt krema
30 Haziran 2008 Pazartesi
Şeftalinin Faydaları
ŞEFTALİNİN YARARLARI
Meyve sekerleri, fosfor ve potasyum gibi madensel tuzlar ve B bir, B iki, PP ve A vitaminleri yönünden zengindir.
Güzelleştirir:
Çukurovalı Karacaoğlan "Şeftalini derde derman dediler/ Gerçek mi sevdiğim sormaya geldim" diyor.
Doğa bilimcisi Maurice Messegue de "Doğa haklıdır" adlı eserinde şu öğütte bulunuyor: "Soyduğunuz şeftali kabuklannı atmayın, kaynatıp suyunu el ve yüzünüze sürün. Cildinizin parladığını göreceksiniz.
"Diğer yararları:
1. Ağız kokusunu alır
2. Böbrek taşlannı eritir.
3. Bağırsak kurtlarını öldürür ve olgunu yumuşaklık yapar
4. Kanı zehirlerden temizler.
5. Gut hastalığına karşı etkili bir ilaçtır.
Nasıl alacaksınız?
1. Şeftalinin turfandasına rağbet etmeyin. Henüz yeleriyle gün ışığı almadığından hem lezzetsiz hem daha az yararlıdır.
2. Şeftaliyi Ağustos ayında yiyin, çünkü bu ayda içindeki meyve şekeri oranı yüzde 14'tür.
3. Büyüğünü değil, orta boylu ya da küçük şeftaliyi tercih edin. Büyüklerin çekirdeği yanktır. Çekirdeği yank şeftalinin ise besin değeri azdır.
4. Sertini değil, yumuşağını alın. Sert şeftalinin besin değeri fazla değildir.
5. Rengi de çok önemlidir. Sarı türünü alıyorsanız her yanı sarı, kırmızı Bursa şeftalisi alıyorsanız, her yanı kızarmış ve yumuşak olsun.
Kaynak: http://www.yemekicmek.com/genelbilgiler.php?ID=194