11 Temmuz 2008 Cuma

Rengarenk Yaş Pasta P.D.Ç.S. Etkinliği 26



İlk defa farklı bir ara krema denedim.Bir süredir krema tariflerini denenecekler listeme ekliyordum, ancak bu pastama kısmet oldu.Kremanın tarifini mutfak havlusundan aldım.Vaktim olmadığı için hazır pandispanya kullandım.
Ve pastamı porselen demlik etkinliğine gönderiyorum.
Malzemeler:

Hazır 3 katlı pandispanya

Malzemeler: (ara krema)

3 su bardağı süt
3 çorba kaşığı un
1 su bardağı beyaz çikolata
Yarım su bardağı bitter çikolata
1,5 çay bardağı şeker

Malzemeler: (dış kaplama)

2 su bardağı soğuk süt (soğuk sütle kremşanti daha iyi kabarıyor)
1,5 bardak veya 2 paket krem şanti
Mavi, sarı, yeşil gıda boyası.

Ara katlara 2 muz

Kremanın yapılışı:

Sütü, unu, şekeri tencereye alıp karıştırdım ve ocağa aldım.
Muhallebi kıvamında pişirip ocaktan indirdim.
Çikolataları ekleyip çikolata erine kadar çırptım.
Krema ılıyınca sütle ıslattığım pandispanyanın ara katlarına sürdüm.
Dışını krem şanti ile kapladım ve renklendirdiğim krem şanri ile süsledim.

AFİYET OLSUN

4 Temmuz 2008 Cuma

Cuma Gününde Duâ


Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-dan rivâyet olunduğuna göre Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz Hazretleri buyurmuşlardır ki:
"Cum'a gününde bir saat vardır. Allah'ın kullarından bir müslim namazda ve kıyamda iken Allah Teâlâ'dan niyâz ile bir şey isteyip duâsı o saate tesadüf ederse Allah teâlâ Hazretleri o kimsenin dileğini verir." Böyle buyurduktan sonra mübarek küçük parmağının ucuna işaret buyurdu.
Cum'a gününün içindeki saat, küçük parmağına nisbetle parmağın ufak ucu ne kadar ise, güne nis-betle o kadar az bir müddetdir ki o saat içinde her halde duâ müstecâb olur demektir.
"Ey Resûl-i Ekremim! Benim kullarım "Rabbi-miz uzakta mıdır, yakında mıdır?" diyerek sana beni sordukları zaman sen onlara cevap ver ki: Ben onlara pek yakınımdır. Bana duâ eden kulumun duasını kabul ederim. Duâ ettiğinde benden duâlarının kabulünü istesinler. Ve bana îman etsinler. Umulur ki onlar îmanları ve duâları sebebiyle doğru yola vâsıl olurlar ve irşâd olunurlar. "(Bakara Sûresi, 186)
Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-'dan rivâyet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurmuşlardır ki:"Sizden herhangi biriniz" duâ ettim de kabul olunmadı" diyerek acele etmedikçe duâsı kabul olunur."
Duâ eden duâsında ısrar etmeli, devam etmelidir. Her halde er veya geç müstecâb olur.
Bir de dünyâda müstecâb olmasa bile kul bunu yine kendi lehine bilip Allah'dan ümidini kesmemelidir. Duâ büyük bir ibâdet olduğu için âhırette de bir ecir ve sevâbı olur.
kaynak: Netten derleme
Duanın Adabı
Dua'nin kabul olmasi için yerine getirilmesi gereken bazi sartlari ve uyulmasi gereken bir takim adabi vardir. Bunlara riayet edildigi takdirde dua makbul olur ve beklenen hayirli sonuç elde edilir.
Duanin adabini; duadan önce, dua esnasinda ve duadan sonra olmak üzere üç baslik altinda açiklamaya çalisacagiz.
Dua'dan Önce
a) Dua eden kimse önce haramdan sakinmali, yeyip içtigi ve giydigi seyler helal olmalidir.
Ashabdan Sa'd b. Ebi Vakkas, Peygamberimize; Ey Allah'in Resulü, Allah'a dua et de beni duasi makbul olanlardan eylesin.'' diye istekte bulundu. Bunun üzerine Peygamberimiz söyle buyurdu:
-Ey Sa'd. Helâl ve temiz rizik kazan ki duan makbul olsun.''
Peygamber Efendimiz, diger bir hadis-i serifte de söyle buyuruyor:
-Bir adam uzun yolculuga çikar , saçlari darma daginik ve toz toprak içinde oldugu halde: ''Ya Rab.'' diye el1erini semaya kaldirip dua eder. Halbuki yedigi haram, içtigi haram, giydigi haram, vücudu haramla beslenmis. Artik bu adamin duasi nasil kabul olunur .''
Bu hadislerden açikça anlasiliyor ki haram lokma dualarin kabul edilmesine engeldir . Çünkü haram, insani Allah'tan uzaklastirir ve bir perde gibi duanin Allah katina ulasmasina mani olur.
b) Tevbe ederek günahlardan arinmalidir. Çünkü temiz bir kalb ile yapilan dualarin kabul edilmek ihtimali daha yüksektir .
c) Dua, için faziletli zamanlari seçmelidir. Her zaman ve her yerde dua edilebilir. Ancak, faziletli zamanlarda ve kutsal yerlerde dualarin kabul edilmesi daha kuvvetlidir .Çünkü böyle vakitlerde insan, maddi düsüncelerden ilgisini daha çok keser ve A1lah'a yönelir ve ruhunun derinliklerinden gelen temiz bir duygu ile O'na yaklasir.
Nasil ilk bahar agaçlarin yeserme mevsimi ise, bazi zamanlar da duadan olumlu sonuçlarin alindigi manevi mevsimlerdir .Böyle zamanlarda dua edildigi takdirde, dünya ve ahirete ait dileklerin kabul edilecegi ve dualarin karsiliksiz birakilmayacagi Peygamberimiz tarafindan bildirilmistir.
Böyle vaktiler, ticaretin karli oldugu pazarlara benzer. Ticaretle mesgul olanlar, böyle pazarlari kaçirmadigi gibi, bazi vakitlerin faziletini bilenler de dua ile bunlari en iyi sekilde degerlendirirler.
Farz namazlarin pesinde, gece yarisi ve gecenin üçte ikisi geçtikten sonra, Cuma günü, Ramazan ayi, Recep ayinin ilk gecesi, Berat ve Kadir geceleri ile Ramazan ve Kurban Bayrami geceleri, iftar vakti ve Arefe günü, dualarin makbul oldugu faziletli vaktilerden bazilaridir.
Konu ile ilgili peygamberimizin mübarek sözlerinden bazilari söyle:
''Cuma gününde bir saat vardir ki hangi mü'min o saatte Allah'tan bir dilekte bulunursa, Allah onun dilegini kabul eder .''
Peygamberimize hangi dua kabul edilmeye daha yakindir? diye soruldu. Peygamber Efendimiz:
''Gecenin son saatlerinde ve farz namazlarin pesinde yapilan dualardir .'' buyurdu.
,, Allah Teâla her gecenin kalan son üçte birinde rahmeti ile tecelli ederek buyur ki: Kim bana dua ederse duasini kabul ederim. Kim benden bir istekte bulunursa istegine karsilik veririm. Kim benden bagislanmasini isterse onu bagislarim.''
''Üç kimsenin duasi geri çevrilmez kabul edilir: Bunlar: Oruçlunun iftar vaktindeki duasi, adaletli hükümdarin ve mazlumun duasidir .,,
''Kur'an-i Kerim okuyanin her hatim edişinde bir makbul duasi vardir .,,
,, Allah'in kuluna en yakin oldugu vakit gece yarisidir. Eger sen o saatte Allah'i ananlardan olabilirsen ol.''
d) Önemli bir is için dua edecegi zaman abdest alip iki rek'at namaz kilmali.
e) Dua, aklen mümkün olan seyler hakkinda olmalidir. Dua ile isteyecegi sey Allah'in tabiattaki kanunlarina aykiri olmamalidir. Mesela, bir kimse zenginlik istiyorsa, bunun sebeplerinin kolaylastirmasini Cenab-i Hak'tan istemesi gerekir. Yoksa oturdugu yerde, para gelsin diye bir dilekte bulunmasi Allah'in kanunlarina uygun düsmez.
f) Duada haram olan seyler istenmemelidir.
Dua Ederken
a) Kibleye dönerek dizleri üstüne oturmali ve ellerini semaya dogru kaldirmalidir. Peygamber efendimiz duada ellerini yukari dogru kaldirirdi.
b) Duaya ''Sübhane Rabbiye'l-aliyyil a'lel-vehhab'' diyerek baslamali. sonra ''Elhamdülillahi Rabbi'l-alemîn, vessalâtü vesselâmü alâ Resûlina Muhammedin ve alâ alihi ve sahbihî ecmain'' diyerek Allah'a hamd ve sena, peygamberimize de salat ve selam getirmelidir .
c) Dua esnasinda bütün varligi ile Allah'a yönelmeli, kalbini Allah'tan baska seylerle mesgul etmemelidir .
Dili ile Allah'a yalvarirken kalbi baska düsüncelerle mesgul ise, bu yabanci düsünceler kul ile Allah arasinda perde olur ve dua Allah'a ulasmaz ve kabul olmaz. Çünkü böyle bir durumda insan istegini gerçekte Allah'a degil, kalbini mesgul eden seylere arzetmis olur .
d) Kendi isitecegi kadar bir sesle dua etmeli, yüksek sesle bagirip çagirmamalidir. Çünkü Allah Teâlâ bize çok yakindir. Gizlice söylediklerimizi isittigi gibi kalblerimizden geçenleri de bilir .
Yüce Allah söyle buyuruyor:
''Rabbinize gönülden ve gizlice yalvarin. Dogrusu O, asiri gidenleri sevmez.''
Allah'a yalvaris kemal-i edep ve saygi ile olacak, ancak bu yalvaris yüksek sesle bagira çagira olmayacaktir. Zira böyle bir davranis ihlastan riyaya, yalvarmaktan sikayete dönüsür ki bu asiri gitmektir. Asiri gidenleri ise Allah sevmez.
e) Kendisi ve çoluk çocugu için beddua etmekten sakinmalidir .
Peygamberimiz (s.a.s.) söyle buyuruyor:
''Kendi aleyhinize, çocuklarinizin ve mallarinizin aleyhine sakin dua etmeyin ki dualarin kabul olunacagi bir saate rastlarsiniz da aleyhinize yaptiginiz dualar kabul edilir ve pisman olursunuz.''
İnsan ötkelendigi zaman, böyle kendisi ve yakinlari aleyhine dua eder de dua kabul olunursa sonradan pisman olur. Fakat is isten geçtigi için pismanligin faydasi yoktur. Öfkemize kapilarak sonradan pisman olacagimiz bir isi yapmamaliyiz.
f) Hem ümit ederek, hem de korkarak dua etmeli.
Kur'an-i Kerim'de söyle buyuruluyor:
''Allah'a korkarak ve yardimini umarak yalvarin. süphesiz Allah'in rahmeti iyi davrananlara yakindir.''
Allah'in hosnutluguna giden yolda ilerlemek ve onun rahmet hazinelerine ulasmak için ruhumuzda mevcut olan ümit ve korku iki kanat gibidir. Burilardan birisi eksik olursa, insan kanadi kirilmis kus gibi uçamaz, manen yükselemez. Kalb ancak bu ikisi ile hakka yönelir. Ümit ederken korkmali, korkarken ümit kesilmemelidir .Dua böylece hedefine ulasmis olur.
g) Dua üç defa tekrarlanmalidir .
Peygamberimiz dua ettigi zaman üç defa dua eder , bir istekte bulundugu zaman da istegini üç defa tekrar ederdi.
h) Dua'nin baslangicinda oldugu gibi sonunda da Allah Teala'ya hamd ve sena, Peygamber Efendimize salat ve selam getirmelidir.
i) Dua bitince ellerini yüzüne sürmeli ve ''Amin'' demelidir. Peygamber Efendimiz ellerini kaldirarak dua ettigi zaman duanin sonunda ellerini yüzüne sürerdi. Bunda, ellere isabet eden Allah'in rahmet ve bereketinden en serefli organimiz olan yüzümüzün de nasibini almasina isaret vardir .
Duadan Sonra
Yüce Allah, kulunun dua ve dileklerini kabul eder , ancak istedigini vermesi ilahi hikmet icabi gecikebilir.
Peygamberimiz şu uyarida bulunuyor:
''Sizden herhangi birinizin duasi, acele etmedigi müddetçe kabul olunur. insan (acele ederek) ''Dua ettim de kabul olunmadi'' der
Kul, dua edip Allah'tan bir dilekte bulundugu zaman duasinin kabul edilmesi gecikirse, acele edip de, ''iste dua ettim de kabul olunmadi'' diye yakinmamali, duaya devam etmelidir .Geç olsa bile dualar bir gün gelir kabul edilir.
Yüce Rabbimiz, ''Benden isteyenin dua ettiginde duasini kabul ederim.''(13) va'di ilahisi geregince zamani gelince dualari kabul eder. islam alimlerinden ibn Kayyim diyor ki:
''Bir ev sahibinin, gece gündüz kirk defa kapisini çalan kimseye, günün birinde karsilik verecegi ve dilegini yerine getirerek bu müracaatlari sona erdirecegi muhakkaktir.''
Duada esas olan, söz ve davranislarimizda samimî olmak, kalbi baska seylerle mesgul etmeden tamamen Allah'a yönelmektir.
imam-i Gazali diyor ki: islam büyüklerinden ibrahim b. Edheme sordular: Biz dua ediyoruz fakat duamiz niçin kabul olmuyor? halbuki Allah Teâlâ: ''Bana dua edin, duanizi kabul edeyim'' buyuruyor.
O, söyle cevap verdi: Sekiz huy kalblerinizi öldürmüstür. Onun için dualariniz kabul olmuyor:
1. Allah'in hakkini biliyorsunuz, ancak yerine getirmiyorsunuz.
2. Kur'an okuyorsunuz, fakat emirlerine göre hareket etmiyorsunuz.
3. Allah'in Resulü Hz. Muhammedi (s.a.s.) seviyoruz diyorsunuz, ama onun sünnetini terkediyorsunuz.
4. Ölümden korkariz diyorsunuz, fakat onun için hazirlik yapmiyorsunuz.
5. Allah Teala ''süphesiz ki seytan sizin düsmaninizdir'' buyurdugu halde günah islemekte onunla anlasmissiniz.
6. Cehennem atesinden korkariz diyorsunuz, ama kendinizi (yaptiginiz kötülüklerle) atese yaklastiriyorsunuz.
7. Cenneti sevdiginizi söylüyorsunuz, fakat ona girmek için iyi isler yapmiyorsunuz.
8.Yataktan kalkinca kendi kuruslarinizi arkaya atip baskalarinin kusurlari ile mesgul oluyorsunuz.
Bu davranislarinizla Rabbinizi gücendiriyorsunuz. Artik O, dualarinizi nasil kabul eder.

3 Temmuz 2008 Perşembe

Regaip Kandili ile İlgili Mesajlar

ALLAH’ın adıyla başladığınız her işinizde başarılar dilerim. regaib kandiliniz mübarek olsun

ALLAH’ın aşkıyla yan bu gece, Mevlana gibi dön bu gece, secdeye varıp huzura erince, şu fakiride an bu gece. Haıyrlı kandiller…

ALLAH’ın nimet, rahmet ve mağfiretinin müminlere bol bol ihsan edildiği gece manasına gelen regaib Kandili’nde, bir ıyllık yaşantımızı, ibadetlerimizi ve iyiliklerimizi iyi düşünecek ve ona göre hayatımıza çekidüzen vererek samimi bir teslimiyetle nefis muhasebesine gireceğiz. Bu gece haıyrlı bir gece, yüreklerimiz ibadetle çarpsın, gönüllerimiz bir olsun.. regaib regaib kandiliniz mübarek olsun!

ALLAH’ın rahmeti, bereketi sizinle olsun, gönül güneşiniz hiç solmasın, yüzünüz aydın olsun, kabriniz nur dolsun, makamınız Firdevs, dualarınız kabul olsun. Kandiliniz kutlu olsun..

Avuçların açıldığı, gözlerin yaşardığı, ilahi esintilerin kalpleri okşadığı anın bir asra bedel olduğu bu gece dualarda birleşmek dileğiyle kandilinizi kutlarım.

ALLAH sana sevdiklerinle beraber mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamaıy nasip etsin.regaibin, hayatımıza yeni ufukların açılmasına vesile olması dileğiyle..

Bin aydan daha haıyrlı bu mübarek gecenin büyüsüne kapılmanız dileğiyle regaib kandiliniz mübarek olsun..

Bin aydan daha haıyrlı bu mübarek gecenin büyüsüne kapılmanız dileğiyle, regaib kandiliniz mübarek olsun..

Bin damla serpilsin yüreğine, bin tatlı mutluluk dolsun günlerine, binbir hayalin gerçekleri bulsun, her türlü duaların kabul olsun, kandilin mübarek olsun.

Bir kandil gülü savur sevdiklerine, size onlardan gülücükler getirsin öyle içten öyle samimi ol ki göz yaşlarını bile tebessüme çevirsin. regaib kandiliniz mübarek olsun.

Borçlarımızdan, ceza ve günahlarımızdan kurtulmak için bu gece dua edelim.. ALLAH affeden ve bağışlayandır, unutmayalım..

Eller semaya kalkıp, yürekler bir atınca bu gece, gözler sevinç yaşlarıyla dolacak.. Kandiliniz mübarek, dualarınız kabul olsun…

Bu gece Cenab-ı Hak’ın, kendisine yönelip af dileyen müminleri bağışlayarak kurtuluş beratı verdiği bir gecedir. Hepimiz için haıyrlı olsun!Bu gece regaib gecesi. Dua edelim.. Yürekler bir atsın bu gece, günahlarımız affolsun. ıyi kandiller.

Kaynak: http://www.muhabbetullah.com/2008/07/03/regaib-kandili-mesajlari-cep-telefonu-mesajlari/

Regaip Kandili ve Regaip Kandili İle İgili Hadisler


Günlük hayatımızda her an gördüğümüz trafik ikaz levhaları gibi insan hayatında da belirgin işaretler ve dönüm noktaları vardır. Bunlar, belirli günler, kandiller ve bayramlardır.
Kandiller zincirinin ilk halkası olan Regaip Kandilindeki “Regâip” kelimesi, Arapça bir kelime olan "re-ğa-be" kökünden gelmektedir. "re-ğa-be", kelime olarak, elde edilmesi arzu edilen değerler, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. "Reğîb" kelimesi ise, "reğabe"den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, talep edilen şey demektir. Müennesi, "reğîbe"dir. "Reğîbe"nin çoğulu da "reğâib" dir.
Zamanın her anı değerlidir ve boşa harcanan zamanın telafisi mümkün değildir. Bu nedenle insan ömrünün her anı çok değerlidir. Ancak bazı zamanlar vardır ki onların kıymeti diğer zamanlardan daha fazladır. Regaip gecesinin içinde bulunduğu Recep ayı da bunlardan biridir. Halk dilinde "üç aylar" olarak anılan rahmeti, bereketi ve mağfireti bol olan manevi bir mevsime girişimizin habercisidir. Milletimizin “kandil” olarak adlandırdığı bu geceler, gönül evlerimizi aydınlatan ışıklardır.
Tarihimizde Osmanlı padişahı II.Selim döneminde (1566-1574) camiler aydınlatılıp minarelerde kandiller yakılarak kutlandığı için bu gecelere kandil geceleri denilmiştir.

Regaip kandili bilhassa 18. asırda, tekke ve zaviyelerde gösterişli törenlerle kutlanmış, tasavvuf ehli olan şairlerce bu gece için "regâibiye" denilen şiirler yazılmıştır.

Regâib gecelerinde dua etmek, tevbe ve istiğfarda bulunmak, bu geceyi kutsal kabul ederek çeşitli ibâdetlerle geçirmek, genel olarak alimler arasında kabul görmüştür.

Regaibin diğer kandillerden farklı oluşu hem Recep ayında bulunması hem de Cuma gecesi oluşudur. Ayrıca Recep ayının hususiyetlerinden birisi de Regaib Kandili ve Mirac Kandili olarak bilinen iki kandilin bu ayda bulunmasındandır.
Bu günler ve geceler, kendimizi denetleme ve değerlendirme bakımından önemlidir.
Terim olarak Regâib, Türkçe’de kandil dediğimiz mübârek gecelerden biridir.
Vakti: Hicrî takvime göre, yedinci ay olan Recep ayının, Müslümanlar arasında kutsal kabul edilen ilk cuma gecesi Regaib Kandilidir.
Bu gecede Yüce Allah'ın rahmet, bağış ve yardımlarının dağıtıldığına inanılır. Diğer bir ifadeyle bu ümit ve inançla Yüce Allah’a ibadet edilir.
Kaynak: Hakkarimuftuluk.gov
Regaip kandili ile ilgili hadisler:



(1) Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Recep ayı girdiği zaman :
إذا دخل رجب قال: اللهم بارك لنا في رجب وشعبان، و بارك لنا في رمضان "Allahım Recep ve Şaban'ı bize mübarek eyle ve bizi Ramazan ayını bize mübarek eyle (Ramazan'a kavuştur) " diye dua etmişlerdir
(2) Enes b. Malik (r.a.) Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim dedi:
“Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
Ey Âdemoğlu! Sen bana dua ettiğin ve benden affını umduğun sürece, işlediğin günahlar ne kadar çok olursa olsun, onların büyüklüğüne bakmadan seni bağışlarım.
Ey Âdemoğlu! Günahların gökyüzünü kaplayacak kadar çok olsa, sonra da benden affını dilesen, seni affederim.
Ey Âdemoğlu! Sen yeryüzünü dolduracak kadar günahla karşıma gelsen; fakat bana hiçbir şeyi ortak koşmamış olsan, şüphesiz ben de seni yeryüzü dolusu bağışla karşılarım.”
(3) Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb’in hepsini tutmuş gibi sevap verilir.
(4) "Recep ayı Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır."
(5) Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb ayında bir gün oruç tutana, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7 gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana Cennetin 8 kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allah istediğini verir. 15 gün oruç tutana, bir münadi, “Geçmiş günahların affoldu” der. Receb ayında Allahü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti.
(6) Kim Receb ayında, takva üzere bir gün oruç tutarsa, oruç tutulan günler dile gelip “Ya Rabbi onu mağfiret et” derler.
(7) Receb ayında yapılan dua kabul edilir, günahlar affedilir. Bu ayda günah işleyenin cezası da kat kat olur. Hz. Hüseyin ( r.a) anlatır: “Kâbe’yi tavaf ederken, yanık sesle Allahü teâlâya dua eden bir kimsenin sesini işittik. Babam bunu çağırmamı emretti. Güzel yüzlü, temiz bir kimseydi. Ancak sağ tarafı felç olmuş, kurumuş, hareketsiz idi. Ona, “Sen kimsin, durumun ne böyle?” dedim. O kimse dedi ki: “Adım Menazil... Ben çalgı çalmak, şarkı söylemekle şöhret salmış, Arabistan’ın ünlülerinden bir gençtim. Hep nefsin arzuları peşinde koştum. Receb ve Şaban aylarında bile, bu günahlara devam ederdim. Salih babam, beni bu günahlardan kurtarmaya çalıştı. Bana, “Allahü Teâlânın azabı şiddetlidir, bir anda kahredebilir. Kötü arkadaşlardan vazgeç, bu kötü işleri bırak! Melekler ve bu aylar senden şikâyet ediyorlar” dedi. Nasihate hiç tahammülüm yoktu. Babamın üzerine yürüyüp, döverek susturdum. Üzüntülü ve kırık kalble, “Bu aylarda oruç tutup, geceleri ibadet ediyorum. Beytullah’a gidip şerrinden korunmak için, Allahü teâlâdan yardım dileyeceğim” dedi. Bir hafta oruç tutup, Kâbe’ye giderek, “Ey Rabbim, mazlumların âhını yerde bırakmazsın. Bu ayda, bu mübarek yerlerde yapılan duaları red etmezsin. Hakkımı oğlumdan al, onu felç et!” diye dua etti. Henüz duası bitmeden sağ tarafım felç oldu. Beni gören, “Baba bedduasına uğramış kişi” derdi.” Hz. Hüseyin, “Baban bu hâline ne dedi?” buyurdu. O genç, “Babamdan özür diledim. Onun da babalık şefkati galip gelerek beni bağışladı. Beddua ettiği yerde, bu sefer şifa bulmam için hayır dua etmek üzere deve ile gelirken, devenin ürkmesi ile babam düşüp öldü. Şimdi çaresizim.” diyor. Hz. Ali bu felçli gence dua ediyor, Receb’de yaptığı bu dua bereketiyle de Hak teâlâ ona şifa ihsan ediyor.



Regaip Kandili 03.07.2008

Allah (c.c) katında zamanların değerleri birbirine eşittir. Ancak öyle zamanlar vardır ki o zamanlarda öyle hadiseler olur kİ, o vakte diğer zaman dilimlerinden daha üstün bir değer kazandırır. Receb-i şerîfin ilk Cuma gecesine isabet eden Regâib Gecesi´de bu müstesna zamanlardan biridir. Cuma geceleri böyle kıymetli vakitlerden biridir. Regaib Gecesi gibi iki kıymetli gecede biraraya gelince, bu gece dahada bir kıymetli oluyor. Bu gece, yalvarış ve yakarışların Yüce Mevla´ya sunulduğu ve O´nun rahmetinden af istenildiği umut, huzur ve müjde gecesidir.
Allah Teâla´nın kullarına lütfunun çokluğu, kereminin bolluğu ve pek çok günahkarı bağışlaması sebebiyle bu geceye Regaib Gecesi" adı verilmiştir. Bu gecenin bu değeri nereden kazandığı hususunda değişik rivayetler bulunmaktadır. Bunlardan biri; Hz.Amine validemizin böyle bir gecede Resulullah (s.a.v)´e hamile olduğunu anladığıdır.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) Regaib gecesinin içinde bulunduğu Recep ayında çok dua ederr, namaz kılar, oruç tutar, iyiliklerin her çeşidini yapar, sadaka vermeye özen gösterirdi. Resulullah (s.a.v)´in Receb´in ilk perşembe gününü oruçla geçirdiği ve cuma gecesinde, bu kandil gecesine mahsus olmak üzere on iki rekât namaz kıldığı kabul edilir. Regâib gecelerinde dua etmek, tevbe ve istiğfarda bulunmak, bu geceyi kutsal kabul etmek suretiyle çeşitli ibâdetlerle geçirmek, genel olarak alimler arasında kabul görmüştür.
Bu aylara "Çok sevaplı ibadet ayları" diyen Bedüzzaman şöyle işaret ediyor :
"Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerifte yüzden geçer, Şaban-ı Muazzamada üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarekte bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadirde otuz bine çıkar." (Şualar, 416)
İdrak ettiğimiz mübarek Regaib Kandili vesilesiyle, ruhumuzu karartan kötü duygu ve düşünceleri kalplerimizden atalım. İbadetin zevkinden bizi mahrum eden nefsin kötü arzularını frenleyelim. Gönül dünyamızı bulandıran haset, kin, düşmanlık gibi kötü duygulardan temizleyelim.

Regaib Kandiliniz Mübarek Olsun!

2 Temmuz 2008 Çarşamba

Peynirli Poğaça


Bu haftaki ev sahibimiz huriye ( kelebeklisaniyeler) davete poğaçayla icabet ediyorum.
Malzemeler:
Yarım paket margarin (125 gr.)
2 yumurta (birinin sarısı üzerine)
Yarım su bardağı sıvı yağ
1 paket kabartma tozu
1 su bardağı yoğurt
1 çay kaşığı tuz
Yeterince un
İç malzemesi:
300g r. beyaz peynir ( tahmini)
Yarım demet maydanoz
Üzerine:
Ayırdığımız 1 yumurta sarısı
Çörek otu
Yapılışı:
Un ve kabartma tozu dışındaki malzemeleri elimle karıştırdım.
Yeterince unu ve kabartma tozunu da ilave edip yoğurdum.
Ezdiğim peynirin içine doğradığım maydanozu da ekledim.
20 dakika dinlendirdiğim hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp içine 1 tatlı kaşığı iç malzemeden koyup yuvarladım.
Yağlı kağıt serdiğim tepsiye dizip yumurta sarısını sürdüm ve çörek otu serptim.
175 derece fırında pişirdim.
AFİYET OLSUN

1 Temmuz 2008 Salı

Çikolata Kasesinde Çikolatalı Dondurma Ye # 35 Çikolata



Yazın ilk serin tarifini nihayet ekleyebildim.Ye# çikolata etkinliği vesilesiyle ilk dondurma denememi gerçekleştirdim.Sevdamavisine etkinlikte kılaylıklar diliyorum.Bir dahaki sefere sahleple yapılan tarifi denemek istiyorum.Tadı fena değil ama, maraş dondurmasının yerini hiç biri tutmuyor galiba.Çikolata tarifini burçinindenemelerinden , dondurma tarifini pastacıdan aldım.

Malzemeler: (Çikolata kafesi için)
Ne kadar kullandığımı bilmiyorum ama tahmini 200 gr. eritmelik beyaz çikolata işimizi görür sanırım.
Bir miktar saran (streç film)
Minik tart kalıbı veya küçük kase
Sıkma torbası
Yapılışı: (Çikolata kafesi için)
Çikolatayı benmari usulü erittim.
Minik tart kalıbının üzerini saranla kapladım.
Eritip hafif ılıttığım çikolatayı sıkma torbasına (ben ucuna minik bir
delik açtığım poşeti kullandım) doldurdum.

Tart kalıbının üzerine gelişi güzel sıktım.Mutfağım çok sıcak olduğu için
donana kadar buzdolabın da beklettim.
Malzemeler: ( Dondurma için)
  • 300 ml. süt krema ( 1,5 adet küçük kutu )
    2 çorba kaşığı süt
    50 gr. pudra şekeri
    1 paket vanilya
    125 gr. bitter çikolata
    Ayrıca 2 çorba kaşığı süt krema
Yapılışı: ( Dondurma)
300 ml. süt kreması ve 2 çorba kaşığı sütü çırptım.
2-3 dakika sonra şeker ve vanilyayı da ekledim, kremamsı bir hal alana kadar çırptım.
Sonra kapaklı bir kaba döküp buzdolabında yarım saat kadar dinlendirdim.
125 gr. çikolata ve 2 kaşık süt kremasını benmari usulü erittim, ara ara karıştırarak ılıttım.
Dolaptaki karışıma ekledim ve dondurucuda 1 gece beklettim.
AFİYET OLSUN